X

Bizi Facebook'ta Takip Edin

2025 yılına kadar sürdürülebilir yakıt: Havacılık sektöründe emisyonların azaltılmasına yönelik önemli bir çözüm

Cuma 10 Ocak 2025 - 12:00

2025 yılı yaklaşırken havayolu sektörü hem ekonomik hem de çevresel açıdan geleceği açısından belirleyici bir dönüm noktasıyla karşı karşıya. COVİD-19 salgını nedeniyle yıllar süren türbülans ve Azerbaycan ve Güney Kore'deki hava kazaları gibi dönüm noktası niteliğindeki trajedilerin ardından 2025 yılı, sektörün karbon ayak izini azaltmaya yönelik önemli değişiklikler ve çözümler getirmeyi vaat ediyor.

Sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF), bu dönüşümün ana kaldıraçlarından biri olarak ortaya çıkıyor. 2025 yılında bu yakıtın tüketiminin özellikle Avrupa'da katlanarak artarak %216 artışla 1,9 milyon mt'a ulaşması bekleniyor. Bu gelişme, geleneksel olarak fosil yakıtlara bağımlı olan havacılık sektörünün sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik küresel çabanın bir parçasıdır.

Aynı zamanda havayolu sektörü, yolcu sayısındaki artış sayesinde gelirlerin 1 trilyon doları aşacağını açıklayan tahminlerle güçlü bir toparlanmaya hazırlanıyor. Bu büyümeye dönüş, düşük maliyetli havayollarının genişlemesi ve gelişmekte olan pazarların yükselişiyle de destekleniyor. Ancak sektör, özellikle yeni nesil uçakların Boeing ve Airbus tarafından teslim edilmesi konusunda, şirketlerin rekabet edebilirliğini ve verimliliğini etkileme riski taşıyan dikkate değer zorluklarla karşı karşıyadır.

2025'teki bir diğer önemli gelişme, optimize edilmiş yakıt tüketimiyle daha uzak noktalara bağlanabilen bir uçak olan Airbus A321XLR'nin piyasaya sunulmasıyla ilgilidir. Bu cihaz, operasyonel maliyetlerin azaltılmasına ve hava ağlarının genişletilmesine yardımcı olacak. Delta Havayolları ayrıca 2025'te rekor sayıda transatlantik uçuşla rekor bir yaz geçirmeyi planlıyor ve United Airlines, Avrupa destinasyonlarına yönelik yeni bir programla bu trendi takip edecek.

Ancak çevresel sorun hâlâ önemini koruyor. Havayolu sektörü salgının neden olduğu aksaklıklardan kurtulmaya çalışsa da STK'lar ve çevre grupları artan hava yolculuğunun özellikle CO2 emisyonları açısından zararlı etkilerine işaret etmeye devam ediyor. Hidrojen uçağı veya SAF gibi yeni teknolojilerin hızlı gelişimi artık sürdürülebilir havacılığı garanti altına almak için gerekli görülüyor.

Yolcu sayısının 2025 yılında bir önceki yıla göre %6,2 artışla 5,2 milyara ulaşması bekleniyor; bu da sektörün lojistik ve ekolojik zorluklara rağmen dayanıklılığını gösteriyor. Havayolu sektörünün, pandemiye bağlı yıllardır yaşanan kayıpların ardından bir dönüm noktası olarak 36,6 milyar dolar net kar elde etmesi bekleniyor. Ancak bu sonuçlar, modern uçakların teslimatındaki gecikmeler ve artan çevresel talepler de dahil olmak üzere kalıcı zorluklarla niteleniyor.

Bu bağlamda sürdürülebilir yakıt, havacılık sektörünün ekolojik etkisini azaltmak için önemli bir araç olarak ortaya çıkıyor. Çevre sorunları karmaşık olmaya devam ederken, daha yeşil çözümlerin yaygın biçimde benimsenmesi ve emisyonların daha sıkı yönetimi sayesinde 2025, daha yeşil havacılığa geçişte belirleyici bir adım olabilir.


Lire aussi