-
17:23
-
17:01
-
16:36
-
16:00
-
15:42
-
15:15
-
15:03
-
14:44
-
14:20
Facebook’ta Bizi Takip Edin
49 Suriyeli, Milli Savunma Bakanlığı çevresinde tartışma yarattı
Türkiye Milli Savunma Bakanlığı'nın, kara, deniz ve hava askeri okullarına 49 Suriyeli öğrenci kabul ettiğini açıklaması, Türkiye'de 2011'de Suriye krizinin patlak vermesinden bu yana görülmemiş bir adım olarak değerlendirilerek büyük bir tartışma yarattı.
Bu karar, Ağustos 2025'te imzalanan ve Suriye'nin savunma ve güvenlik kabiliyetlerinin, söz konusu öğrencilere Türk kışlalarında eğitim verilerek artırılmasını amaçlayan Türkiye ile Suriye arasında ortak eğitim ve danışmanlık mutabakat zaptı çerçevesinde alındı.
Bu karar, Türkiye içinde keskin bir siyasi bölünmeye yol açtı. Milliyetçi ve sağcı partiler, Suriyelilerin orduya kabul edilmesini ulusal güvenliğe bir tehdit olarak değerlendirerek, bu öğrencilerin güvenlik kontrollerini sorguladılar. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ne yakın isimler ise kararı savunarak, özellikle Suriye'nin kuzeyindeki silahlı örgütlerle mücadelede uzun vadeli güvenlik iş birliğine hazırlık olarak Şam ile ilişkilerin yeniden yapılandırılmasının bir parçası olarak değerlendirdiler.
Tartışma, hukuki boyutun ötesine geçerek, kendisini laiklik ve cumhuriyetin koruyucusu olarak tanımlayan Türk ordusunun kimliğiyle ilgili bir tartışmaya dönüştü. Bu hamle, Türk askeri doktrininde geleneksel sembolizm pahasına bölgesel ortaklıkları genişletme yönünde bir değişimin yansıması olarak görülüyor.
Analistler aynı zamanda, Türkiye'nin Kuzey Suriye'deki nüfuz stratejisi kapsamında müttefik bir Suriye ordusunun çekirdeğini oluşturmanın ve böylece bölgedeki İran ve Rusya nüfuzunu dengeleyen uzun vadeli bir varlığı güvence altına almanın hedeflendiğini açıklıyor.
Türk yetkililer, kararın uluslararası bir mutabakat zaptına dayandığını ve Türkiye'nin egemenliğini veya askeri standartlarını etkilemediğini ileri sürdü. Ancak, orduyu siyasallaştırma ve ulusal kimliği yok etme suçlamaları arasında kamuoyunda tartışmalar yoğunlaştı. Bu durum, yaklaşan yerel seçimlerle birlikte Türk kamuoyunun Suriyeli mülteciler konusunda giderek daha hassas hale geldiği bir dönemde yaşanıyor.