X

Bizi Facebook'ta Takip Edin

Nisan 2025, yakıcı bir ay: Küresel iklim Paris Anlaşması'ndan tehlikeli bir şekilde sapıyor

Pazartesi 12 Mayıs 2025 - 08:47
Nisan 2025, yakıcı bir ay: Küresel iklim Paris Anlaşması'ndan tehlikeli bir şekilde sapıyor

Avrupa Copernicus iklim değişikliği izleme servisinin son raporuna göre, Nisan 2025, küresel olarak kayıtlara geçen en sıcak ikinci ay olarak teyit edildi. Nisan ayı, 1991-2020 dönemi ortalamasının 0,60°C üzerinde, 14,96°C'lik küresel ortalama sıcaklıkla, devam eden ısınma eğiliminin endişe verici bir parçası oldu.

Bu, Nisan 2024'teki tüm zamanların rekoruna ulaşmaktan sadece 0,07°C uzaktaydı. Ancak daha da endişe verici olanı, sanayi öncesi seviyelere (1850-1900) kıyasla farkın 1,51°C'ye ulaşması ve Paris Anlaşması'nın belirlediği 1,5°C'lik kritik eşiği bir kez daha aşmasıydı. Nisan 2025, son 22 ay içinde bu sınırın aşıldığı 21. ay oldu. Bilim insanları, bunun iklim bozulmasının açık bir işareti olduğunu düşünüyor.

Avrupa, tarihi ortalamaların 1,01°C üzerinde sıcaklıklarla anormal derecede sıcak bir nisan ayı geçirdi ve bu, kıta için kayıtlara geçen en sıcak altıncı nisan ayı oldu. Okyanuslar da bu eğilimden muaf değil: Ortalama deniz yüzeyi sıcaklığı 20,89°C'ye ulaşarak Nisan ayının en yüksek ikinci seviyesine ulaştı.

Copernicus Müdür Yardımcısı Samantha Burgess, "İklim sisteminin hızlı evrimini anlamak ve buna göre hareket etmek için sürekli iklim izlemesinin şart olduğunu" vurguluyor. Bilim dünyasının paylaştığı gözlem açıktır: Dünya, 2015 yılında Paris'te belirlenen iklim hedeflerinden, özellikle de küresel ısınmanın 2°C'nin altında, ideal olarak da 1,5°C'de sınırlandırılması hedefinden giderek uzaklaşıyor.

Araştırmacılar, bu uzun süreli aşırı tüketimin geri döndürülemez sonuçlara yol açabileceği konusunda uyarıyor: biyolojik çeşitliliğin kaybı, su döngülerinin bozulması, gıda güvenliği ve insan yaşam koşulları üzerinde olumsuz etkiler. Bu gerçek karşısında uzmanlar bir kez daha sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik çabaların hızla hızlandırılması, düşük karbonlu bir ekonomiye hızla geçilmesi ve halihazırda devam eden iklim değişimlerine uyum sağlayacak politikaların güçlendirilmesi çağrısında bulunuyor.


Lire aussi