Trump: İran'a anlaşma yapma şansı verdik ve bir sonraki daha agresif olacak

ABD Başkanı Donald Trump, Cuma günü İran'ın kalbini hedef alan İsrail saldırıları hakkında yorum yaparak şunları söyledi: "İran'a anlaşma yapma şansı verdik."

ABD başkanı, "Truth Social" adlı platformunda şunları ekledi: "İran her şey bitmeden önce bir anlaşma yapmalı ve bir zamanlar İran imparatorluğu olan şeyi kurtarmalı."

Trump, İran için bu durumu sona erdirmenin zamanının geldiğini söyledi. "Zaten yaygın bir ölüm ve yıkım yaşandı ancak bir sonraki saldırıların çoktan planlandığı ve daha da agresif olacağı göz önüne alındığında bu katliamı durdurmak için hala zaman var." diye ekledi.

İsrail, Cuma günü İran'a saldırılar düzenleyerek nükleer tesisleri, balistik füze fabrikalarını ve askeri liderleri hedef aldığını söyledi ve Tahran'ın nükleer silah geliştirmesini önlemek için bir operasyon başlattı.

Fox News'e göre, ABD başkanı saatler önce İsrail'in İran'a yönelik saldırıları hakkında önceden bilgilendirildiğini söyledi.

Fox News'e verdiği röportajda Trump, İran'ın nükleer bombaya sahip olamayacağını ve ABD'nin Tahran'ın müzakere masasına dönmesini umduğunu söyledi. Bu, Tahran ve Washington arasında Pazar günü Muscat'ta planlanan bir sonraki tur nükleer görüşmelere atıfta bulunuyordu.

Fox News muhabiri Jennifer Griffin, İsrail'in İran'a saldırısı başladıktan sonra Trump'ın "İran nükleer bombaya sahip olamaz ve müzakere masasına dönmelerini umuyoruz. Göreceğiz. Liderlikte geri dönmeyecek birkaç kişi var." dediğini aktardı.

Bu, ABD'li bir yetkilinin, Cuma sabahı erken saatlerde İslam Cumhuriyeti'ni hedef alan büyük çaplı İsrail hava saldırılarından sonra bile, ABD'nin Pazar günü Muscat'ta İran'la nükleer dosyası hakkında görüşmeler yapmayı umduğunu açıklamasının ardından geldi.

Yetkili, isminin açıklanmasını istemeyerek AFP'ye, nükleer meselede ABD ile İran arasında arabuluculuk yapan Umman Sultanlığı'nda "Görüşmeleri Pazar günü yapmayı hala düşünüyoruz." dedi.

Trump yönetimi, ABD'yi İsrail'in İran'a yönelik saldırılarından uzaklaştırmaya çalıştı. Bu saldırılar, Trump'ın Tahran ile nükleer anlaşmaya varma çabalarını zorlaştırabilir.

İsrail, Trump yönetiminin Pazar günü Tahran'ın uranyum zenginleştirme programı hakkında altıncı tur görüşmeleri yapmaya hazırlanırken, Tahran'ın nükleer silah geliştirmesini önlemek için İran nükleer hedeflerini bombaladığını söyledi.

Trump'ın Dışişleri Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Marco Rubio, İsrail saldırılarının tek taraflı olduğunu ve Washington'ın bunların gerçekleşeceğini bildiğini belirtti.

Rubio bir açıklamada, "İran'a yönelik saldırılara katılmadık ve en büyük önceliğimiz bölgedeki Amerikan güçlerini korumak," dedi. "İsrail, bu eylemin kendi kendini savunması için gerekli olduğuna inandığını bize bildirdi."

Saldırılardan sadece birkaç saat önce Trump, gerginliğe diplomatik bir çözüm çağrısında bulunarak İran'a yönelik bir saldırının "çok muhtemel" olduğunu belirtti.

İran nükleer programının yalnızca barışçıl amaçlar için olduğunu savunuyor, ancak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Perşembe günü İran'ın yaklaşık 20 yıldır ilk kez nükleer silahsızlanma yükümlülüklerini ihlal ettiğini duyurdu.

Trump ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasındaki, İran ve Gazze'deki savaşı ele alış biçimi konusunda anlaşmazlık büyüyor, çünkü Trump Tahran ile bir anlaşmaya varmaya ve Gazze'ye gıda yardımının ulaştırılmasını hızlandırmaya çalışıyor.

ABD'nin İsrail'in saldırılarına İran'ın tepkisi, ABD'nin İsrail'in birincil destekçisi olması nedeniyle bölgedeki ABD güçlerini ve diplomatlarını tehlikeye atabilir.

Trump'ın Çarşamba günü ABD personelinin bölgeden tahliye edileceğini çünkü bölgenin "tehlikeli bir yer olabileceğini" ve Tahran'ın nükleer silah geliştirmesine izin vermeyeceğini söylemesinden bu yana güvenlik endişeleri arttı.

Washington ve Tahran Perşembe günü, ABD Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi arasında Pazar günü Umman'da bir dizi görüşme daha planladıklarını duyurdu.

Ancak bu görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği henüz belirsizliğini koruyor. Witkoff'un sözcüsü yorum talebine yanıt vermedi.