-
15:15
-
14:39
-
13:55
-
13:13
-
12:33
-
12:00
-
11:15
-
10:52
-
10:30
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Fas, F-35 Uçağının İlk Arap ve Afrika Operatörü Olmaya Hazırlanıyor
Afrika savunma ve askeri işlerinde uzmanlaşmış bir web sitesi olan Africa Military'nin haberine göre, Fas, ABD savunma yüklenicisi Lockheed Martin'den 32 adet F-35 Lightning II gizli savaş uçağı satın almak için milyarlarca dolarlık bir anlaşmayı sonuçlandırmaya yakın.
Tamamlanırsa, bu satın alma Fas'ı beşinci nesil F-35 platformunu kullanan ilk Arap ve Afrika ülkesi yapacak ve askeri kabiliyetlerinde önemli bir sıçramaya işaret edecek.
Raporda, söz konusu teknolojinin hassas yapısı nedeniyle İsrail'in onayına bağlı olan anlaşmanın 45 yıllık bir süre içinde 17 milyar dolara kadar değer kazanabileceği belirtiliyor. Bu rakam sadece uçağın maliyetini değil, aynı zamanda bakım, destek ve eğitimi de kapsıyor.
F-35 Lightning II, gizli yetenekleri, gelişmiş elektronik aksamları ve güçlü motorlarıyla tanınıyor. Mach 1,6'nın üzerinde hıza ulaşabilen uçak, yaklaşık 669 deniz mili muharebe menziline sahip; ancak bu menzil modele göre değişebiliyor.
Africa Military'ye göre, Lockheed Martin temsilcileri, Abu Dabi'deki IDEX savunma fuarında Faslı askeri yetkililere ayrıntılı bir teklif sundu.
F-35'in, NATO standartlarındaki ortak eğitim protokolleri aracılığıyla Fas'ın mevcut F-16 filosuna entegre edilmesi, ülkenin 2035 yılına kadar tam operasyonel hazırlığa ulaşmasını sağlayabilir.
Bölgesel Sonuçlar ve Silahlanma Yarışı Endişeleri
Raporda, Fas'ın hamlesinin, özellikle Cezayir gibi bölgesel rakiplerini tedirgin ettiği belirtiliyor. Cezayir, bu satın almayı mevcut hava üstünlüğüne doğrudan bir tehdit olarak görüyor.
Cezayir ise buna karşılık, Rus yapımı Su-57 Felon hayalet savaş uçakları satın almaya hazırlanıyor ve potansiyel olarak uçağın ilk ihracat müşterisi olacak.
Cezayir, mevcut Su-30MKA filosunu güçlendirmek için 14 Su-57 ve 18 Su-35 siparişi verdi ve teslimatların ve pilot eğitimlerinin bu yıl başlaması bekleniyor.
Su-57'ler gizlilik teknolojisi, yüksek manevra kabiliyeti ve gelişmiş aviyonik özelliklere sahip olsa da, Cezayir'in askeri entegrasyon hızının, özellikle Rabat'ın ABD ve İsrail ile yakın savunma bağları göz önüne alındığında, Fas'ın daha akıcı yaklaşımının gerisinde kaldığı bildiriliyor. Bu arada Cezayir, geleneksel savunma ortağı Rusya ile uyumunu sürdürüyor.
Farklı tedarik stratejileri, askeri donanımın ötesinde etkileri olan daha geniş jeopolitik anlaşmazlıkları yansıtıyor. Analistler, Fas'ın potansiyel F-35 alımının Cezayir'i diplomatik olarak daha da izole edebileceğini ve Sahra çatışmasındaki stratejik dengeyi değiştirebileceğini, böylece geleneksel savunma sistemlerini aşan daha hassas operasyonlara olanak sağlayabileceğini öne sürüyor.
Akdeniz Güvenlik Endişeleri
Anlaşma, Avrupa'da da endişelere yol açtı. Rapor, Fas'ın üst düzey ABD teknolojisine erişiminin Akdeniz genelinde dalga etkileri yaratabileceği ve İspanya ile diğer bölgesel aktörleri etkileyebileceği konusunda uyarıyor. Bu dinamik, zaten istikrarsız bir bölgede yeni bir silahlanma yarışını tetikleyebilir.
Diğer Kuzey Afrika ülkeleri de durumu yakından izliyor. Örneğin, Washington ile gerginlik artarken Mısır'ın J-10C ve J-31 hayalet savaş uçakları gibi Çin'e alternatifleri araştırdığı bildiriliyor.
J-10C, dördüncü nesil "artı" savaş uçağı olarak kabul edilirken, J-31, Çin'in beşinci nesil uçaklara girişini temsil ediyor ve bu da Mısır'ın eski Amerikan platformlarını değiştirerek hava kuvvetlerini modernize etmesine olanak tanıyor.
Önümüzdeki Stratejik Değişimler
Rapor, Kuzey Afrika'nın en büyük üç ordusu olan Fas, Cezayir ve Mısır'ın küresel etkileri olan yeni bir stratejik rekabet dönemine girdiği sonucuna varıyor.
Bu ülkeler giderek daha gelişmiş teknolojiler edindikçe, bölgesel istikrar, değişen ittifaklar ve Akdeniz ve Afrika güvenliğinin gelecekteki mimarisi hakkında sorular gündeme geliyor.
Raporda, "Fas'ın F-35'i satın alma potansiyeli, yalnızca ülkenin ulusal savunmasını güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda askeri ittifakları yeniden tanımlayabilir, bölgesel silahlanma yarışlarını körükleyebilir ve Kuzey Afrika ve Akdeniz'deki güvenlik dinamiklerini uzun süredir şekillendiren kırılgan güç dengesini sınayabilir" deniliyor.