- 16:43Fas ve BAE, Sahra'yı Hedef Alan 10 Milyar Dolarlık Rüzgar Enerjisi Anlaşmasında
- 16:25Intel. şefi ve meclis başkanı terörden uzak Türkiye girişimini görüştü
- 16:00Fas ve Brezilya, Marakeş'te Ekonomik İttifaklarını Güçlendiriyor
- 15:44Londra, Rabat ile yaptığı ticaret anlaşmalarının meşruiyetini ve Krallığın güney eyaletleri üzerindeki egemenliğini teyit etti.
- 15:15Çin ve Avrupa Birliği Arasında Fas: Kritik Metaller Yarışında Stratejik Bir Denge
- 14:57Fas, Birleşmiş Milletler Portalında Siber Güvenlik Profilini Güncelliyor
- 14:30Fas, 2026 Yılına Kadar Kripto Para Birimlerini Düzenlemek İçin Kademeli Vergi Rejimi Hazırlıyor
- 14:21Fas ve Brezilya: Ortak Büyüme ve Sürdürülebilir Kalkınma için Stratejik Bir Ortaklık
- 13:45UNDP, Fas'ta Yeşil ve Kapsayıcı Girişimciliğin Büyümesini Destekliyor
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Faslı şirketler bir dönüm noktasında: Düşük karbonlu ekonomiye geçiş
Artan iklim zorlukları ve karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik uluslararası baskılarla karşı karşıya kalan Faslı işletmeler, yolculuklarında kritik bir dönüm noktasında bulunuyorlar. Düşük karbonlu ekonomiye geçiş artık basit çevresel kaygıların çok ötesine geçen stratejik bir zorunluluk haline gelmiş, küresel alanda rekabet gücünü güçlendirmenin vazgeçilmez bir kaldıracı haline gelmiştir.
Küresel emisyonların yıllık 43 milyar tonu aştığı bir ortamda, Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için üretim ve tüketim modellerinde köklü bir revizyona gidilmesi gerekiyor. Bu bağlamda Fas, ülkenin enerji karışımını 2030 yılına kadar yüzde 64 oranında yenilenebilir kaynaklara dayalı olacak şekilde yeniden düzenlemeyi ve 2050 yılına kadar da karbon nötrlüğüne ulaşmayı amaçlayan “2020-2030 İklim Planı” ve “Ulusal Karbon Stratejisi” gibi iddialı reform politikaları uygulamaya koydu.
Bu gelişmelere rağmen Faslı şirketler önemli ekonomik ve düzenleyici zorluklarla karşı karşıyadır. Örneğin, Avrupa Birliği'nin karbon ayak izi yüksek ürünlere karbon vergisi getirmesi, Fas ihracatının yaklaşık %65'ini etkiliyor ve böylece ulusal şirketlerin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü zorlaştırıyor. Aynı zamanda, ekolojik ayak izini ölçme aracı olarak “karbon hafızasının” benimsenmesi, yatırımcıların çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerine giderek daha fazla önem verdiği bir ortamda, şirketleri emisyonları azaltma konusundaki kararlılıklarını göstermeye teşvik ediyor.
Tüm bu engellere rağmen düşük karbonlu ekonomiye geçiş önemli ekonomik fırsatlar sunuyor. Bu yola giren şirketler uluslararası piyasalardaki konumlarını güçlendiriyor, sürdürülebilir finansmandan yararlanıyor ve kaynaklarını daha verimli yönetiyor, dolayısıyla enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı dayanıklılıklarını artırıyorlar.
Bu süreçte finansal kuruluşların önemli bir rolü var. Bu bağlamda “Banque Africa”, “Bureau Veritas” işbirliğiyle “Banque Africa Academy” aracılığıyla ekiplerini eğiterek sürdürülebilirliği desteklemede proaktif bir yaklaşım benimsemiş olup, şirketleri emisyon azaltma stratejileri için en iyi finansman çözümlerine yönlendirmektedir.
Banka, bu yeşil dönüşümü hızlandırmak amacıyla aşağıdakiler gibi çeşitli yenilikçi finansal çözümler başlattı:
*Cap Blue: Ekolojik ayak izini azaltmak için su ve atık su yönetimine yapılan yatırımlara destek.
*Cap Energy: Yenilenebilir enerjilere geçişi kolaylaştıran ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltan özel finansman.
*Sürdürülebilir Finans: Emisyon azaltım hedefleri doğrultusunda projeleri destekleyen yeşil finansman platformu.
*BMCE FODEP III: Endüstriyel kirlilikle mücadele, çevresel etkiyi azaltmaya yardımcı olma ve modern ekolojik standartlara uyumu sağlamayı amaçlayan bir program.
Bu gelişmeler ışığında, düşük karbonlu ekonomiye geçiş, Faslı şirketler için yalnızca artan düzenleyici gereklilikleri karşılamak açısından değil, aynı zamanda rekabet güçlerini güçlendirmek ve sürekli değişen küresel ekonomik ortamda sürdürülebilirliklerini garanti altına almak açısından da önemli bir stratejik meydan okuma oluşturmaktadır.
Yorumlar (0)