Kapsamlı yolsuzluk ve terör soruşturmaları CHP'li belediyeleri sarsıyor

Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) belediyelerinde yolsuzluk, rüşvet ve terörle ilgili soruşturmalar giderek yoğunlaşırken, parti giderek daha fazla inceleme altına alınıyor.

2024 sonlarından bu yana, aralarında 15 görevdeki belediye başkanının da bulunduğu 500'den fazla kişi polis operasyonlarında gözaltına alındı. 200'den fazlası resmen tutuklandı ve düzinelerce kişi, savcılarla iş birliği karşılığında yasal "etkin pişmanlık" hükmünden yararlandı.

Yetkililer, ana muhalefet partisi CHP'nin kontrolündeki belediyelere yönelik, ihaleye fesat karıştırmaktan rüşvete, terör örgütlerinin finansmanına kadar uzanan geniş çaplı iddiaları içeren 10'dan fazla büyük soruşturmanın yürütüldüğünü belirtiyor.

En kapsamlı soruşturma, sistematik yolsuzluk, sahte ihaleler ve kamu kaynaklarının kötüye kullanılması iddialarıyla görevden alınan Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu liderliğindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni (İBB) hedef alıyor. Savcılar, üst düzey belediye yetkililerinin liderliğindeki bir şebekenin çok sayıda kamu ihalesine hile karıştırdığını iddia ediyor. İmamoğlu ve yardımcıları ise tüm suçlamaları reddediyor.

Bu iddialarla bağlantılı olarak, belediye başkanlarına ve üst düzey yetkililere kârlı ihaleler almak için rüşvet verdiği iddia edilen bir suç şebekesinin başında olduğu iddia edilen iş insanı Aziz İhsan Aktaş'ın davası da gündeme geliyor. İlk başta tutuklanan Aktaş, daha sonra etkin pişmanlık hükümleri uyarınca yetkililerle iş birliği yaptıktan sonra serbest bırakıldı.

Terörle bağlantılı soruşturmalar

İstanbul'da iki ayrı soruşturma, CHP ilçe belediyeleri ile PKK terör örgütü arasındaki iddia edilen bağlantılara odaklanıyor. Polis, bu yılın başlarında CHP yönetimindeki dokuz ilçeyi hedef alarak, belediye başkan yardımcıları ve meclis üyelerinin tutuklanmasına yol açtı. Savcılar, bazı yerel girişimlerin büyük şehirlerde PKK'nın etkisini artırmak için kullanıldığını iddia ediyor.

Bir diğer gündem yaratan davada ise görevden alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, PKK üyeliği suçlamasıyla yargılanırken, eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ise belediye kanalları aracılığıyla DHKP-C terör örgütünü finanse ettiği iddiasıyla yargılanıyor.

İstanbul'da ve ötesinde yolsuzluk

Yolsuzluk iddiaları Türkiye'nin en büyük şehriyle sınırlı kalmıyor, ancak en önemli davaların birçoğu İstanbul'da yoğunlaşıyor.

İstanbul'un Avrupa yakasındaki Beşiktaş ve Büyükçekmece ilçelerinde, yetkililer rüşvet, usulsüz sözleşme yapma ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla karşı karşıya. Anadolu yakasındaki Beykoz ve Şile ilçelerinde ise belediye başkanları ihaleye fesat karıştırma, gasp ve organize suçlara karışma suçlamalarıyla tutuklanırken, Kartal Belediye Başkanı ve bazı belediye yetkililerinin kamuya ait taşınmazları kanuna aykırı olarak kiraya verdikleri iddia ediliyor.

Batı İzmir'de CHP'li belediyeye yönelik, biri inşaat projelerinde usulsüzlükleri hedef alan, diğeri ise belediye iştirakindeki yolsuzlukları hedef alan ve daha önce eski Belediye Başkanı Tunç Soyer'in tutuklanmasına yol açan iki ayrı soruşturma yürütülüyor.

Antalya ve Manavgat ilçelerinde Belediye Başkanları Muhittin Böcek ile Niyazi Nefi Kara hakkında rüşvet almak suçlamasıyla dava açıldı. Kara'nın davası, baklava kutusuna gizlenmiş rüşvet görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından gündeme geldi.

Öte yandan Adana, Ceyhan, Seyhan ve İstanbul'un bazı ilçelerinde de benzer yolsuzluk soruşturmaları kapsamında belediye başkanları gözaltına alındı.

Üst düzey tutuklamalar

CHP'nin önde gelen isimleri soruşturma kapsamında tutuklandı.

Gözaltına alınanlar arasında İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın yanı sıra Türkiye'nin dört bir yanından 12 belediye başkanı da bulunuyor.

Eski İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'in yanı sıra İmamoğlu'nun yakın yardımcısı Murat Ongun'un da aralarında bulunduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin üst düzey yöneticileri ve daire başkanları da tutuklandı.

Etkili pişmanlık

Yetkililer, aralarında iş insanları, belediye yöneticileri ve ihale yetkililerinin de bulunduğu onlarca şüphelinin "etkin pişmanlık" hükümleri uyarınca ifade verdikten sonra serbest bırakıldığını bildirdi. Anadolu Ajansı'na (AA) göre, yalnızca İBB yolsuzluk davasında 42 şüpheli, savcılara iddia edilen suç planlarına dair içeriden bilgi vererek bu yolu kullandı.

Siyasi sonuçlar

CHP yönetimi iddiaların siyasi amaçlı olduğunu savunurken, hükümet yetkilileri soruşturmaların yargısal bulgulara dayandığını ve tanık ifadeleriyle desteklendiğini vurguluyor. Savcılar, yeni deliller ortaya çıktıkça operasyonların devam edeceğini vurguluyor.

Sonbahar aylarında davaların devam etmesi beklenen ve aralarında Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'e karşı Eylül ayında yapılacak büyük duruşmanın da bulunduğu soruşturmaların yavaşlama belirtisi göstermediği belirtiliyor.

CHP açısından soruşturmaların boyutu, partinin belediye yönetimi üzerinde büyük bir gölge oluşturdu ve iç denetim ve hesap verebilirlik konusunda soru işaretleri yarattı.