- 13:15Türkiye Cumhurbaşkanlığı, Washington'un dünyanın en tartışmalı su yolunu 100 yıl boyunca kontrol etme teklifinden haberdar olduğunu reddediyor
- 12:00BM Filistin'deki İnsan Hakları İhlalleri Komisyonu Üyelerinin Toplu İstifası
- 11:15Fas Vatandaşlığı Yükselişte: Fas, 2025 Dünya Vatandaşlık Raporu'nda Afrika Liderleri Arasında
- 11:02Fas'taki Fransız Büyükelçisi, Ülkesinin Krallığın Toprak Bütünlüğüne Desteğini Yineledi
- 10:35Amerika Birleşik Devletleri, kripto para düzenlemesine doğru tarihi bir dönüşümün eşiğinde
- 10:10Fas ve Macaristan Ekonomik Ortaklığı Güçlendiriyor ve Siyasi ve Endüstriyel İş Birliğine Destek Veriyor
- 09:56Fas ve Gambiya, Kamu Denetiminde Stratejik Ortaklık İmzaladı
- 09:10FKÖ heyeti, Rabat'taki Beytül Kudüs Acharif Ajansı'nı ziyaret etti
- 08:40Kanada Medyası: Dakhla, Akdeniz ve Sahra Altı Dünyaları Arasında Bir "Kavşak Noktası"
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Kraliyet arşivleri ve “Béïâ” metinleri, Sahra’nın Faslılığının somut kanıtıdır
Kraliyet Arşivleri Müdürü Bahija Simou, Cuma günü Laâyoune'de yaptığı açıklamada, Kraliyet Arşivleri ve "Béïâ" metinlerinin Sahra'nın Faslılığının somut kanıtı olduğunu doğruladı.
Laâyoune kentinin "2025 Yılı Sivil Toplum Başkenti" olarak kutlanması dolayısıyla düzenlenen etkinliklerin açılışında konuşan Simou, Fas'ın Sahra üzerindeki egemenliğinin, Sahra kabilelerinin "Béïâ"larından Alevi Sultanlarına ve hükümdarlarına kadar tüm metinlerde tanıklık edildiği üzere, tarihte köklü bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Kraliyet Arşivleri Müdürlüğü'nün birçok eser yayınladığını, örnek olarak 2011 yılında yayınlanan "La Béïâ, un pacte permanent entre le Roi et le peuple" adlı kitabı gösterdiğini kaydeden yazar, "Béia"nın, güçlü bir demokratik bağlamda, her iki tarafın hak ve yükümlülüklerini tanımladığı ölçüde, yönetici ile yönetilen arasında bir pakt oluşturduğunu ifade etti.
Benzer şekilde, yabancı ülkelerle akdedilen antlaşmaların, Fas'ın güney vilayetleri üzerindeki egemenliğini kanıtladığını kaydeden El-Ali, Alevi Hükümdarı Muhammed bin Abdullah'ın 1786'da ABD ile Oued Noun'da bloke edilen Amerikan gemilerinin korunmasına ilişkin bir antlaşma yaptığını hatırlattı.
Bayan Simou ayrıca, 2012 yılında üç bölüm halinde yayınlanan ve Fas'ın güney eyaletleri üzerindeki egemenliğini, özellikle Sahravi kabilelerinin "Béïâ"sının Alevi Sultanlar ve Krallara kadar devam etmesi, ayrıca Dahir Charif yönetiminde Güney'in farklı bölgelerine kayyumlar, paşalar ve hakimler atanması, vergilerin toplanması, borj ve kasbahların inşa edilmesi ve bazı limanların restore edilmesi yoluyla ortaya koyan "Kraliyet Arşivleri Üzerinden Fas Sahrası" adlı kitabı da vurguladı.
Fas Krallığı Akademisi Üyesi Mohamed Achergui ise Fas Krallığı Akademisi'nin, kolokyumlar, çalışma günleri, konferanslar, yayınlar ve el yazmaları aracılığıyla güney bölgelerindeki Fas mirasını çeşitli tarihi, hukuki, entelektüel ve edebi açılardan tanıtma ve koruma yönündeki çabalarını vurguladı.
Sayın Achergui, örnek olarak, özellikle "Oued Noun havzasının dünya mirası alanı olarak tescil edilmesi projesi" ve "Hassani kadın şiirlerinden oluşan bir kitap (Tebraâ) tanıtımı" üzerine odaklanan çalışma günlerinin düzenlenmesini ve Fas Özerklik Planı'nın üstünlüğünü vurgulayan iki kolektif eserin sunumunu gösterdi.
Diğer konuşmacılar, Fas'ın sunduğu Özerklik Planı'nın, Fas Sahrası üzerindeki yapay çatışmayı kesin olarak sona erdirme açısından önemini vurguladılar ve Fas'ın, Majesteleri Kral Muhammed VI'nın aydın liderliği altında elde ettiği ardışık diplomatik zaferlerin altını çizdiler.
Akademisyenler, araştırmacılar ve üniversite profesörlerinin katıldığı toplantıda, "Fas Krallığı'nın toprak bütünlüğüne ilişkin hukuki yansımalar", "Güney illerindeki projelerin yapılandırılması ve Afrika bölgesel entegrasyonu" ve "Sahra'nın Faslılığının savunulmasında Fas diplomasisinin başarıları" gibi bir dizi konu ele alındı.