- 16:43Fas ve BAE, Sahra'yı Hedef Alan 10 Milyar Dolarlık Rüzgar Enerjisi Anlaşmasında
- 16:25Intel. şefi ve meclis başkanı terörden uzak Türkiye girişimini görüştü
- 16:00Fas ve Brezilya, Marakeş'te Ekonomik İttifaklarını Güçlendiriyor
- 15:44Londra, Rabat ile yaptığı ticaret anlaşmalarının meşruiyetini ve Krallığın güney eyaletleri üzerindeki egemenliğini teyit etti.
- 15:15Çin ve Avrupa Birliği Arasında Fas: Kritik Metaller Yarışında Stratejik Bir Denge
- 14:57Fas, Birleşmiş Milletler Portalında Siber Güvenlik Profilini Güncelliyor
- 14:30Fas, 2026 Yılına Kadar Kripto Para Birimlerini Düzenlemek İçin Kademeli Vergi Rejimi Hazırlıyor
- 14:21Fas ve Brezilya: Ortak Büyüme ve Sürdürülebilir Kalkınma için Stratejik Bir Ortaklık
- 13:45UNDP, Fas'ta Yeşil ve Kapsayıcı Girişimciliğin Büyümesini Destekliyor
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Sahra Özerklik Projesi: Fas Modelinin Kurumsal Yeniden Tasarımına Doğru
Fas'ın Fas Sahrası'ndaki çatışmayı çözmek için önerdiği özerklik planı artık basit bir müzakere teklifi değil. Pan-Afrikan medya kuruluşu Jeune Afrique tarafından yayınlanan bir rapora göre, bu proje artık Krallığın yönetim modelini kökten değiştirebilecek büyük bir stratejik yön olarak ortaya çıkıyor.
2007'de Birleşmiş Milletler'in dikkatine sunulan özerklik planı artık Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İspanya ve Birleşik Krallık gibi önde gelen uluslararası güçlerden giderek artan bir destek görüyor. Bu destek, Fas'ın bu projenin uluslararası toplumun bir kısmının ifadesiyle anlaşmazlığa "tek gerçekçi çözüm" oluşturduğu yönündeki pozisyonunu güçlendiriyor.
Belgede Fas planının yerel parlamento, geniş yetkilere sahip bir yürütme organı, özerk bir yargı sistemi ve belirli bir mali ve finansal rejim de dahil olmak üzere seçilmiş bölgesel kurumların oluşturulmasını öngördüğü belirtiliyor. Ancak merkezi hükümet savunma, diplomasi ve din konularında egemen yetkileri elinde tutacak.
Çatışmayı çözmenin ötesinde, bu proje Fas'ın kurumsal mimarisinin modernizasyonunda belirleyici bir adım olabilir. Röportaj yapılan uzmanlara göre, bu modelin güney illerinde uygulanması, bölgesel özerkliğin, toprak eşitliği ruhuyla Krallığın tüm bölgelerine genelleştirilmesinin önünü açacaktır.
Bu değişim, 2011 anayasa reformundan kaynaklanan belirsiz formüllerin ötesine geçerek, bölgesel özerklik ilkesini yasal olarak sabitlemek için net bir anayasal revizyon gerektirecektir. Ayrıca, şu anda devlet denetiminin garantörü olan İçişleri Bakanlığı'nın rolünün, yerel sorumluluk ve sübvansiyona dayalı kurumsal iş birliği lehine yeniden düşünülmesini de içerecektir.
Bu reformun uygulanması, siyasi partiler, sendikalar, sivil toplum, akademi ve diasporayı içeren geniş bir ulusal istişare süreci gerektirecektir. Amaç, modern ve kapsayıcı toprak yönetimine dayalı yeni bir demokratik sözleşme inşa etmek olacaktır.
Bölgesel bir anlaşmazlığa diplomatik bir yanıt olarak başlayan şey, böylece Fas devletinin yeniden kurulmasına yol açabilir. Böyle bir dinamik, merkezdeki büyük siyasi gelişmeler için genellikle çevresel krizlerin katalizör görevi gördüğü Krallığın tarihiyle tutarlı olacaktır.
Yorumlar (0)