- 15:52Fas, FIFA sıralamasında 12. sıradaki yerini korudu ve Afrika ve Arap ülkeleri arasındaki liderliğini sürdürdü.
- 15:38Fas, 2025'te Küresel Bir Turizm Destinasyonu Olarak Konumunu Pekiştiriyor
- 15:10Donald Trump ile bağlantılı lobiciler, dünyanın en yoksul ülkelerinden milyonlarca dolar ödedi
- 14:23Fas, Kraliyet Liderliğinde Dakar'da Kudüs'e Sarsılmaz Bağlılığını Yineledi
- 14:03Yapay Zeka Patlamasıyla Nvidia 4 Trilyon Doları Aştı
- 13:50Donald Trump, Sean Duffy'yi NASA Geçici Yöneticisi Olarak Atadı
- 13:05Kürt Halkların Demokrasi ve Eşitlik Partisi (HDP), PKK'nın silah teslim törenine katılacağını duyurdu
- 12:22Havacılık Endüstrisi: Embraer, Fas ile Yeni Bir İş Birliği Aşamasına Giriyor
- 12:00Washington'un, Amerika Birleşik Devletleri'nden sınır dışı edilen göçmenleri beş Afrika ülkesine kabul etmeyi teklif ettiği bildirildi.
Facebook’ta Bizi Takip Edin
Türkiye'nin küresel ve bölgesel istikrarın inşasında önemli rolü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yakın zamanda yaptığı bir konuşmada, “Coğrafyamızda yepyeni bir denklem kuruluyor ve bu denklemin merkezinde Türkiye var” dedi. Nitekim son birkaç gündür tüm dünya, küresel ve bölgesel krizlerin çözümüne yönelik gelişmelere, Türkiye’nin de merkezi bir rol oynadığı gelişmelere odaklanmış durumda.
Geçtiğimiz günlerde Erdoğan, Riyad'da ABD Başkanı Trump, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara ile bir video konferansa katıldı. Trump, toplantı sırasında Erdoğan'ın talebi üzerine ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmaya karar verdiğini duyurdu. Türkiye'nin çabaları sayesinde Trump, el-Şara ile doğrudan bir görüşme de gerçekleştirdi.
Ortadoğu'nun istikrarı için Trump, bölge ülkelerinin kendi çözümlerini geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. Özellikle, Türkiye de dahil olmak üzere bölgedeki ülkelerin Gazze'de devam eden soykırımı sona erdirmek ve Filistin için daha iyi bir gelecek sağlamak için öncülük ettiği çabalar yakında olumlu sonuçlar vermeye başlayabilir. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ulusal güvenlik danışmanı aracılığıyla Trump'a baskı yapma girişimi ters tepmiş gibi görünüyor. Trump'ın Körfez bölgesini ziyareti sırasında yaptığı açıklamalar, soykırımla suçlanan İsrail liderliğinde endişeye yol açtı.
Geçtiğimiz hafta Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy ile görüştü . Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşının en başından beri adil bir çözüm bulmak için aktif diplomasi yürüttü. Güvenilir bir arabulucu olarak, tüm taraflar müzakerelerin Türkiye'de yapılmasını talep ettiler. Geçtiğimiz hafta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İstanbul'da görüşmeler yapılması çağrısında bulundu ve şunları söyledi: "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir görüşmem var. Türkiye'de müzakerelerin gerçekleşmesi için bir fırsat yaratılmasına yardımcı olmasını isteyeceğim."
Trump, Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasında ev sahipliği yapacağı barış görüşmelerine atıfta bulunarak "Putin benim orada olmamı istiyor - bu bir olasılık" demiş olsa da, iki taraf arasındaki teknik müzakereler gerekli aşamaya ulaşmadığı için henüz liderlik düzeyinde bir toplantı gerçekleşmedi. Ancak yeterli ilerleme sağlandığında, İstanbul'da ulusal liderler arasında yüz yüze bir toplantı gerçek bir olasılık haline gelebilir.
İstanbul'da Ukrayna-Rusya görüşmeleri için hazırlıklar sürerken, NATO dışişleri bakanları Antalya'da bir araya geldi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da toplantıya katılarak, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile devam eden Ukrayna-Rusya müzakereleri de dahil olmak üzere acil konular hakkında detaylı görüşmelerde bulundu.
Bu arada Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi konusunda lider düzeyindeki diplomasisini sürdürdü ve Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile telefon görüşmeleri yaptı. Geçtiğimiz hafta, Avrupa Siyasi Topluluğu'nun altıncı zirvesine katılmak üzere Arnavutluk'taydı ve burada Avrupa liderleriyle ikili görüşmelerde bulundu.
Türkiye'nin küresel diplomasi merkezi olarak ortaya çıkışı, Erdoğan'ın uzun süredir devam eden lider düzeyinde diplomasi uygulamasıyla doğrudan bağlantılıdır. İlkeli ve proaktif liderliğe olan bağlılığı, hem küresel hem de bölgesel çatışmaların çözümüne katkıda bulunmaya yardımcı olmuştur. Stratejik ortaklıklar kurarak, taraflar arasında iletişim kanallarını açık tutarak ve barış çabalarına yapıcı girdi sunarak hayati bir rol oynamıştır.
Bu yaklaşım, Türkiye'nin güvenilir bir uluslararası aktör olarak konumunu güçlendirmiş ve diplomatik girişimlerinin kalıcı sonuçlar üretmesine zemin hazırlamıştır.