Türkiye Cumhurbaşkanlığı, İsrail sivil uçak filosunun bir kısmının Türkiye'de bulunduğu yönündeki haberlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu

Türkiye Cumhurbaşkanlığı Medya ve İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, pazar akşamı yaptığı açıklamada, İsrail sivil uçak filosunun bir kısmının ülkede bulunduğunu ortaya koydu.

Merkezden yapılan açıklamada, "Bazı sosyal medya platformlarında dolaşan, İsrail sivil uçak filosunun bir kısmının Türkiye'de konuşlu olduğu iddiası asılsızdır." denildi.

Açıklamada, "Türkiye ile İsrail arasında sivil veya askeri uçuş bulunmaması nedeniyle havalimanlarımızda ve hangarlarımızda İsrail uçağı bulunmamaktadır." ifadelerine yer verildi.

Türkiye, İsrail'in Filistinlilere yönelik vahşi ve barbarca saldırılarının ardından İsrail ile tüm uçuş ve hava trafiğini askıya aldı.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, İsrailli yetkililerin Türk hava sahasını kullanmasının da yasaklandığını, bu duruma ilişkin haberlerin zaman zaman gündeme geldiğini kaydetti.

Açıklamada, yanıltıcı haberlere itibar edilmemesi çağrısı yapılarak, bu tür haberleri yayınlayan veya yayımlayan kişi ve kuruluşların Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit etmeleri nedeniyle hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri belirtildi.

İbranice gazete Maariv, İsrail güvenlik teşkilatının, İsrail içindeki havaalanlarını hedef alan olası bir İran füze saldırısından korunmak amacıyla, İsrail havayollarına ait tüm sivil uçakları ihtiyati tedbir olarak Kıbrıs, Yunanistan ve ABD'ye nakletmek için "gizli bir operasyon" yürüttüğünü bildirdi.

İbranice gazetenin haberine göre, naklin acil ve gizli bir şekilde gerçekleştirilmesi için El Al, Arkia, Israir ve Air Haifa ile koordinasyon sağlandı, ancak ayrıntı verilmedi.

Cuma günü şafak vakti, İsrail, ABD'nin örtülü desteğiyle, "Yükselen Aslan" kod adlı düzinelerce savaş uçağıyla İran'a büyük bir saldırı başlattı. Saldırı, çeşitli bölgelerdeki nükleer tesisleri ve füze üslerini hedef aldı ve önde gelen askeri liderleri ve nükleer bilim insanlarını öldürdü.

İsrail ordusu, saldırının "önleyici" olduğunu ve siyasi kademenin direktifleri doğrultusunda gerçekleştiğini söylerken, Başbakan Binyamin Netanyahu, "benzeri görülmemiş" operasyonun "İran'ın nükleer altyapısını, balistik füze fabrikalarını ve çok sayıda diğer askeri kabiliyetini vurmayı" amaçladığını açıkladı.

Aynı akşam İran, saldırıya bir dizi balistik füze ve insansız hava aracı saldırısıyla karşılık verdi ve İsrail Sağlık Bakanlığı ile İbranice medyaya göre, Pazar gününe kadar yaklaşık 13 kişinin ölümüne, 345'ten fazla kişinin yaralanmasına ve binalar ile araçlarda önemli maddi hasara yol açtı.